PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Görülmedik Kısmet - 2


admin
30 Mart 2021, 11:13
Görülmedik Kısmet - 2İlk hikaye için: https://xhamster.com/stories/g-r-lmedik-k-smet-1-9730340Ertesi gün uyandığımda Günaydın mesajını görmüştüm telefonun ekranında. Heyecanım tam son buldu derken, yeni bir güne Ceydanur Hanım?ın mesajıyla uyanmak beni de mutlu etmişti. Zor ve bir o kadar da yıpratıcı bir ilişk**en çıkmış olmanın verdiği yorgunluğun yanında, duygusal boşluk ve birine tutunma ihtiyacı da hissediyordum. Aslında ikimizde birine teslim olma emaresi taşıyorduk. Gün içerisinde bol bol mesajlaştık, akşam eve geldiğimde ise, telefonla olan görüşmelerimiz devam etti. Daha detaylı tanıtmaya başlamıştı kendisini. Ruhsal kırgınlıklarının yanına, ekonomik sıkıntıları da eklenmişti. Arkadaşına vermiş olduğu hatırı sayılır bir para söz konusuydu ve hayatındaki planları da bu yönde yaptığını belirtmişti. Lakin, kendi ev kredisinin toplu borcunu ödemeye az bir süre kalmış olmasına rağmen; arkadaşından borç ile ilgili herhangi bir ses çıkmaması, onu her anlamda çıkmaza sürüklüyordu. Kızının İstanbul?da okuyor olmasına bağlı olarak giderlerinin de arttığından bahsediyordu. Eski eşi ise, bu konuda ne kendisine ne de kızına destek sağlamıyordu. Dert dinlemeyi pek sevmem genel anlamda. Enerjisi yüksek birisi olmama rağmen, karşımdaki insanın moduna bağlı olarak enerjim anında aşağıya düşebiliyor. Bu tür durumlardan da hayatım boyunca uzak kalmaya çalışsam da, bir şekilde yakamı bırakmıyordu. Ama Ceydanur Hanım?da dert anlatıp, karşısındaki insanı sıkan bir durumdan ziyade; sıkılmış havayı dağıtabilecek de bir keyif söz konusuydu. Beni her geçen gün içine çekiyordu. Günler bu şekilde ilerlerken, aramızdaki sohbette derinlik kazanmış; birçok konu hakkında konuşabilir olmuştuk. Hayat standartlarından tutun da, toplum psikolojisine, müziğe, sinemaya, bilime kadar. Bu şekilde ilerlerken, aramızdaki sizli ? bizli konuşmalar da, kendini senli ? benli konuşmalara götürüyordu. İstanbul?a geldiğimde seni ararım diyen o kadın, gerçekten de gelmeden iki gün önce beni aramıştı. Cuma günü İstanbul?da olacağının bilgisini vermiş, Cuma akşamı ya da Cumartesi günü görüşebileceğimizi ifade etmişti. Benim niyetim, bu buluşmayı bir akşama sığdırmaktan ziyade, bir güne yaymak olduğu için; Cumartesi günü görüşebileceğimizi belirtmiş ve bu şekilde sözleşmiştik. Cumartesi gününü iple çeker bir hale gelmiştim. Üzerimdeki somurtkan hava kendini heyecana ve mutluluğa bırakmıştı. Yüzümde gözle görülür bir değişim vardı. Evet! Hiç beklemediğim bir anda kısmet karşıma çıkmış, yetmemiş; ayağıma geliyordu. Cumartesi günü sabah erkenden kalkıp, tıraşımı oldum, duşumu aldım, evimi toparladım. Giyeceklerimi hazırladım, ütümü yaptım, en sevdiğim Chanel parfümümü sıktım ve evden çıkış yaptım. Kızının evi Acıbadem?deydi. Bu yüzden, Anadolu Yakasına geçmem gerekiyordu. Trafiği de göz önünde bulundurarak birazcık erken çıkmıştım evden. Kendisine de çıkarken haber vermiş, maksimum 1 saatte belirttiği adreste olacağımı söylemiştim. Stresli ya da heyecanlı olduğum zamanlarda yaptığım tek şey sigaraya sarılmak olduğundan, Acıbadem?e geçene kadar 4-5 adet sigarayı hiç etmiştim bile. Allah?ım bana ne oluyordu böyle? Kendimi liseli âşıklar gibi hissediyordum. Verdiği adrese ulaşmadan önce; ağzıma bolca nane şekeri atıp, o kokuyu yok etme çabamı da elden bırakmadım. Adrese vardığım da, kendisini aradım ve geldiğimi söyledim. Aman Allah?ım! Telefonda resimlerini gördüğüm, görüntülü konuştuğum kadın gitmiş, yerine afet-i devran bir hatun gelmişti. Açık kestane saçlar düzleştirilmiş, kırmızı ojeler sürülmüş, üzerinde ince bir bordo bluz, altında diz üzerinde kalacak siyah etek ve sanki biliyormuşçasına en sevdiğim desenli çoraplarıyla belirmişti karşımda. İlk karşılaştığımız da ne yaparım sorusunun cevabını o anda alıyordum. Merhabalaştık ve ardından sıkıca sarıldık birbirimize. İnce beline dolamıştım elimi ve göğüslerini tenimde hissettiğim anda bende bir elektriklenme olmuştu bile. Fotoğraf ve videolardan çok daha zarif ve hoş olduğunu belirtmeyi ihmal etmemiştim. Nazikçe kapısını açtım ve arabaya bindirdim. Nereye gidiyoruz? Diye sorduğumda ise, İstanbul?u seyretmeye cevabını vermiştim.